Extraordinary

Me, Myself, My World

Yaşasın Google !!!

August27

Geçen kış bir süre boyunca yaz tatilim için kendi alanımla ilgili yurtdışında çalışabileceÄŸim bir üniversite veya bir workshop bakıp durdum. Ama öyle work&travel gibi laga luga bir iÅŸ deÄŸildi istediÄŸim. Gideyim orada kasiyerlik yapayım, biraz para biriktireyim sonra New York’a geçeyim gibi hayallerim yoktu yani.

Adamakıllı projelerde iş baktım kendime. Üye olduğum linguistlist sitesi bana Washington, John Hopkins üniversitesinde (The Center for Language and Speech-language engineering) bilgisayardan anlayan dil öğrencileri için bir proje başlattıklarını  müjdelemişti (Üç ayrı proje mevcut idi, ilgi seviyene göre sıralandırıyorsun).

Ne var ki o dönemde bilgisayarım bozuk olduÄŸu için ve DeKare’nin dangalak servis çalışanı bilgisayarımı kaybettiÄŸi için, ben de o dönemde kampüs içerisindeki internet kafe çalışanına ayrı bir gıcık olduÄŸumdan e-postalarımı okuyamamıştım. Bu durumumdan haberi olan arkadaşım beni bu e-postadan son hızla haberdar etti ve tüm gece John Hopkins üniversitesine proposal yazdık. Birçok yerde takıldım çünkü benden bir dolu bilgi istiyorlardı okulumla ilgili, orada geçerliliÄŸi olan sınavlara girip girmediÄŸimi, girdiysem de derecemi merak ediyorlardı. Maalesef bi dolu kutucuÄŸu boÅŸ bırakmak zorunda kaldım:'(

Gene de umutsuzluÄŸa düşmedim ve ilgimi çeken projeleri sıraladım. Çalışmak istediÄŸim bölüm “Parsing the Web: Large-Scale Syntactic Processing” idi (Genel olarak web deki verileri iÅŸleyecektim). İki haftalık bir bekleyiÅŸten sonra o üniversitede projeden sorumlu birinden bir e-posta aldım.

İletide proposalımı beğendiklerini yanlız karşımda gerçekten sıkı rakiplerim olduğunu ve üzülerek finalistleri arasında olmadığım yazıyordu.

Biraz hayal kırıklığım vardı, ama yine de alt-üst ediyordum Google’ı, bana göre birÅŸey olmalıydı, olmak zorunda idi.

google

Google Summer of Code a baÅŸvurduktan ve kabul edildikten sonra (kabul edileceÄŸimden emin deÄŸildim çünkü mentorum proposal’ımı görünce direk yüzüme “you’re wasting my time” dedi:) Anita Borg e-postaları düştü corpora list’e. NeymiÅŸ ne deÄŸilmiÅŸ derken benim gibi bilgisayarla az çok ilgili kız öğrencilere burs saÄŸlayan bir kurum olduÄŸunu anladım. Google’ın Anita Borg bursu teknoloji hakkındaki düşüncelerimizi deÄŸiÅŸtirmeye ve kadınlar ile azınlıkların teknolojiye eriÅŸmelerindeki engelleri kaldırmaya çalışıyor.

Hatta konuyla ilgili küçük bir araÅŸtırma yapınca Sabancı Üniversitesi öğrencisi Selen BaÅŸol’un(20), yapay zekâ projesiyle Google’a baÅŸvurduÄŸunu, ve Anita Borg bursundan 5 bin Euro kazandığınıda öğrendim.

Ben Anita Borg fırsatını iyi deÄŸerlendiremedim. Fakat bayanların bir an önce teknolojiye ve bilgisayarlara ısınıp bu dünyanın içerisine girmelerini dört gözle bekliyorum. Burdan yetkililere duyurulur 🙂

posted under Uncategorized

Email will not be published

Website example

Your Comment:

Powered by WP Hashcash